İnsanlığa, yeryüzüne adil bir dünyanın, kurtuluşun kapılarını göstermesi gereken İslamcılık, pratiğindeki affedilmez hataların hem kurbanı oluyor hem de ilişkili olduğu söylemi fiili anlamda umut olmaktan çıkarıyor, zan altında bırakıyor.
Anadolu’nun NATO güçleri
tarafından baştanbaşa işgal edildiği bir dönemde cılız tepkiler dışında İslami
camiadan ses çıkmaması kahredici bir durum değil midir?
Malatya’daki NATO radarından
sonra İzmir’deki kara karargâhı ile derinleşen, en nihayetinde patriotlarla
zirveye çıkan işgal süreci karşısındaki sessizlik İslamcı çevrelerin
kendilerini tümüyle iptal etme süreci olarak tarihi bir kayıt olacaktır.
1400 yılık iktidar geleneğine
verilen Kemalist arada bağımsız tevhidi kimliğe dönüş çabaları yetersiz kalmış
olmalı ki, İslamilik iddiası kendinden menkul bir iktidarla birlikte hemencecik
devletleşen yeni İslamcılık hızla 6. Filo günlerine dönüyor.
Libya’ya dönük müdahalede insani
yardım hususunda NATO’nun araçsallaştırılabileceğini salık veren İslamcı
kalemler maalesef bugün hızlarını alamayıp “Üç-beş patriottan ne çıkar?”
noktasına gelebilmişlerdir.
Birkaç şehirde ABD ve NATO
varlığına, üslerine ve patriotlara karşı Müslümanlar eylemler yaptılar,
seslerini yükselttiler ancak ana gövde iktidarla kurduğu yakın düşünsel ve
siyasal münasebet nedeniyle bu tavırdan uzak durmayı tercih etti.
Emperyalist işgale iktidar
tutkusuyla ses çıkarmamak 6. Filo günlerine dönüşten başka bir şey değildir.
Bazı sol grupların patriot çıkarmasına karşı gerçekleştirdiği eylemlilikler
böyle can acıtan bir benzetmeyi maalesef bize dayatıyor.
Abdülhamit İslamcılığının
pragmatizmine kurban verilen İslami söylemin devletleşmenin büyüsüne erkenden
kapılması bundan böyle işimizi daha da zorlaştıracaktır.
Ümmetin, Ortadoğu halklarının
geleceğini kuşatan operasyonlara “Büyük Türkiye” hayaline kapılarak göz yummak
onlarca yılın birikimini iktidara havale edip kendini, emeğini inkâr etmekten
başka bir anlama gelmiyor.
Mevcut tablonun gösterdikleri
karşısında kelimeler kifayetsiz kalıyor. Sütçü İmam figürü artık, mitolojik
anlatıdan öte bir anlam taşımıyor.
Yerden yere vurulan M. Şevket
Eygi’lerin yerine geçildiğinden kimsenin haberi yok!
6. Filo, bu derin sessizlikte
hayat sularımızı yararak coğrafyamızın içine doğru ilerliyor.
Kendi geleceğimizi düşmana teslim
ediyor, evi boşaltıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder