Basına ve kamuoyuna,
Bugün Genel Başkanımız Av. Selçuk
Kozağaçlı, İstanbul Şube Başkanımız, Av.Taylan Tanay, İstanbul Şube
Sekreterimiz Av. Güçlü Sevimli, İstanbul Şube üyeleri Av. Ebru Timtik, Av.
Barkın Timtik, Av. Naciye DEMİR, Av. Günay Dağ, Av. Şükriye Erden ve Ankara
Şube üyesi Av. Betül Vangölü Kozağaçlı keyfi bir şekilde tutuklanmıştır.
Üç gün süren gözaltı, sorgu süreci
ve yaşanan hukuksuzluk, uydurma belgeler TMK.10 md.uyarınca kurulan yeni
Mahkemelerin, Özel Yetkili Mahkemelerdeki yargılama pratiğini aynen
sürdürdüklerini bir kez daha göstermiştir.
Arkadaşlarımızın vekil olarak
görev almış oldukları işlerde Kolluk Birimlerinde müvekkillerine susma hakkı ve
diğer haklarını hatırlatmaları, müvekkillerinin karakollarda tutanakları
imzalamaması, Engin Çeber davasının duruşmaları sonrasında Bakırköy Adliyesi
önünde yaptıkları basın açıklamaları, Adli Tıp Kurumundan aldıkları
müvekkillerinin cenazeleri, aldıkları dava türleri, yürüttükleri davaların
istatiki verileri, 10-15 yıl öncesi tarihi taşıyan ve nereden geldiği belli
olmayan bilgisayar çıktıları delil diye önümüze sunulmuştur. Müvekkillere
yönelik somut gerçek hiçbir suçlama
yoktur.
Soruşturma dosyasında gizlilik
kararı olmasına rağmen, daha ilk günden başlayarak dosyadaki bazı düzmece
evraklar Kollukça Basına servis edilmiş, ve kirli bir bilgi akışı sağlanarak
zihinler bulandırılmaya, arkadaşlarımız ve derneğimizin itibarı zedelenmeye
çalışılmıştır. İstanbul Emniyet
Müdürlüğünce arkadaşlarımızı ‘kozmik bilgi’ ‘ajanlık’ iftiraları atarak,
soruşturma etkilenmeye çalışılmıştır. Oysa soruşturma dosyasında gerek
Savcılıkça gerekse de Sorgu Hakimliğince bu konuda yönlendirilmiş, somut bir suçlama olmamıştır.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünün
yayınladığı açıklamaların tümünün yalan ve iftira olduğu da gözler önüne
serilmiştir.
Diğer taraftan gözaltı sürecinde
arkadaşlarımız ağır derece de şiddete maruz kalmıştır. Hukuk dışı olarak
tükürük ve kan örneği alınmasına karar verilmiş ve bu karara dayalı olarak
arkadaşlarımız ağır derecede şiddet uygulanmıştır. On üzerinde polis
müvekkilleri yere yatırarak zorla kan örnekleri alınmıştır. Yine emniyetteki
göz altı sürecinde, su almaları engellenmiş, suç içmelerini engellemek için
tuvalete dahi götürülmemiştir.
Bu operasyonda önceden yazılmış
bir senaryo adım adım uygulanmıştır. Derneğimiz ve Halkın Hukuk Bürosuna
yöneltilen bu saldırı, esasen avukatlık pratiğimize, değerlerimize yönelik bir
saldırıdır. Asla boyun eğmeyeceğiz.
Arkadaşlarımız 1974’den beri
devam eden mücadeleden sadece geçici bir süre ile yanımızdan ayrılmıştır.
Tutuklanmaları mücadele azmimizi daha perçinlemiştir.
ÇHD ezilenlerin ve işçi sınıfının
mücadelesini sahip çıkmaya, devrimcileri, Kürtleri sosyalistleri, öğrencileri
savunmaya, devrimci avukatlık yapmaya, arkadaşlarımızın onurlu duruşundan
devraldıkları bayrağı daha da yükseltmeye bugün daha da kararlıdır.
Bu süreçte Derneğimiz yanında
arkadaşlarımıza ve mücadelemize sahip çıkan demokratik Kitle Örgütlerine,
Avukat, Yargıç ve Savcı Örgütlerine Siyasi Partilere ve Uluslar Arası Örgütlere
bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Destekleri gücümüze güç
katmıştır.Arkadaşlarımız tutuklanması hukuksuzdur, yasadışıdır.1974’den beri
susmadık, bundan sonrada asla susmayacağız.
Çağdaş Hukukçular Derneği
Genel Merkezi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder